Türkiye’de kadınlar erkeklerden 5 yıl daha fazla yaşıyor
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), “İstatistiklerle Kadın 2017” çalışmasının sonuçlarını açıkladı.
Buna göre, Türkiye nüfusunun yüzde 50,2’sini erkekler, yüzde 49,8’ini kadınlar oluşturdu. Türkiye’nin 40 milyon 535 bin 135 kişilik erkek nüfusuna karşılık, 40 milyon 275 bin 390 kişilik kadın nüfusu bulunuyor.
Doğuşta beklenen yaşam süresi ülke geneli için 78 yıl, erkeklerde 75,3 ve kadınlarda 80,7 yıl oldu. Genel olarak kadınlar erkeklerden daha uzun süre yaşarken, doğuşta beklenen yaşam süresi farkı 5,4 yıl olarak hesaplandı.
Kadınların eğitim durumu
Buna göre, Türkiye’de 2016 yılında, 25 ve daha yukarı yaşta olan ve en az bir eğitim düzeyini tamamlayanların toplam nüfus içindeki oranı yüzde 88,9’u bulurken, bu oran erkeklerde yüzde 95,1, kadınlarda ise yüzde 82,8 olarak belirlendi.
Cinsiyet eşitliği endeksi öğretim türüne göre incelendiğinde, 2016’da ilköğretim öğrenci cinsiyet eşitliği endeksi 1,009, ortaöğretim cinsiyet eşitliği endeksi 0,943 ve yükseköğretim cinsiyet eşitliği endeksi 0,964 oldu.
Cinsiyet eşitliği endeksi yıllar itibarıyla incelendiğinde ise yükseköğretim cinsiyet eşitliği endeksinin 2008 yılından beri sürekli kız öğrenciler lehine gelişme gösterdiği görüldü. Brüt okullaşma oranında cinsiyet eşitliği endeks değerinin 1’den küçük olması erkek çocukları lehine eşitsizlik, 1’den büyük olması ise kız çocukları lehine eşitsizlik olduğunu gösteriyor.
Yükseköğretim istatistikleri sonuçlarına göre, erkek profesörlerin/okutmanların oranı erkeklerde yüzde 56,9 iken, kadınlarda yüzde 43,1 olarak kayıtlara geçti. 2007 yılında erkek profesörlerin/okutmanların oranı yüzde 59,9, kadın profesörlerin oranı ise yüzde 40,1 düzeyindeydi.
Kadınların istihdam oranı
Hanehalkı iş gücü araştırması sonuçlarına göre 2016 yılında, Türkiye’de 15 ve daha yukarı yaştaki istihdam edilenlerin oranı yüzde 46,3 olarak belirlenirken, bu oran erkeklerde yüzde 65,1, kadınlarda ise yüzde 28 seviyesinde gerçekleşti.
Eğitim durumuna göre iş gücüne katılım oranına bakıldığında kadınların eğitim seviyesi yükseldikçe iş gücüne daha fazla katıldıkları görüldü. Okuryazar olmayan kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 15,2, lise altı eğitimli kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 27,2, lise mezunu kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 33,6, mesleki veya teknik lise mezunu kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 41,4, yükseköğretim mezunu kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 71,3 olarak belirlendi.
Kadın istihdamı en fazla hizmet sektöründe
Tarım sektöründe toplam istihdam oranı yüzde 19,5 olurken, erkek istihdam oranı yüzde 15,5, kadın istihdam oranı da yüzde 28,7 olarak tespit edildi.
Sanayi sektöründe toplam istihdam oranı yüzde 26,8, erkek istihdam oranı yüzde 31,6, kadın istihdam oranı yüzde 15,9 oldu. Hizmet sektöründe ise toplam istihdam oranı yüzde 53,7’yi bulurken, bu oran erkeklerde yüzde 53, kadınlarda yüzde 55,4 olarak belirlendi.
Yarı zamanlı çalışanların istihdam içindeki oranı 2016 yılında toplamda yüzde 10,3 iken, erkeklerde bu oran yüzde 6,5, kadınlarda ise yüzde 19,1 seviyesinde gerçekleşti.
2012 yılında yüzde 14,4 olan şirketlerde üst düzey ve orta kademe yönetici pozisyonundaki kadın oranı, 2016’da yüzde 16,7’ye çıktı.
Kadınlarda ortalama ilk evlenme yaşı 24,6
Geçen yılın evlenme istatistikleri sonuçlarına göre, resmi olarak ilk evliliğini 2017 yılında yapmış olan kadınların ortalama ilk evlenme yaşı 24,6 iken bu yaş erkeklerde 27,7 oldu. İlk evlenme yaşının en yüksek olduğu il, erkeklerde 30,6, kadınlarda 28,2 ile Tunceli olarak belirlendi. İlk evlenme yaşının en düşük olduğu il ise erkeklerde 25,8 ile Niğde ve Şanlıurfa, kadınlarda 21,6 ile Ağrı illeri oldu. Aynı dönemde kaba boşanma hızı binde 1,6 olarak gerçekleşti.
Aile yapısı araştırması 2016 sonuçlarına göre, eşler arasında en fazla sorun yaşanan konunun yüzde 5,9 ile ev ile ilgili sorumluluklar olduğu görüldü. Eşinin gelirinin yeterli olmaması konusunda kadınlar yüzde 7,3, erkekler yüzde 3, ev ile ilgili sorumluluklarda kadınlar yüzde 7,1, erkekler yüzde 4,6 , sigara alışkanlığı konusunda ise kadınlar yüzde 6,7, erkekler yüzde 3,7 oranında sorun yaşadı.
Gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçlarına göre, 2016’da hanelerde kitle iletişim araçlarına erişim oranı yüzde 98,8 olarak belirlendi.
Hanehalkı sorumlusu erkek olan hanelerde kitle iletişim araçlarına erişim oranı yüzde 99,4 iken hanehalkı sorumlusu kadın olan hanelerde bu oran yüzde 96,3 olarak gerçekleşti.
Kadınlarda obezite oranı
Sağlık araştırması sonuçlarına göre, 2016 yılında erkeklerin yüzde 15,2’sinin, kadınların ise yüzde 23,9’unun obez olduğu görüldü.
Kadınların ölüm nedenlerinde ilk sırayı yüzde 43,9 ile dolaşım sistemi hastalıkları, ikinci sırayı yüzde 15,1 ile iyi ve kötü huylu tümörler, üçüncü sırayı ise yüzde 11 ile solunum sistemi hastalıkları aldı.
Her gün ve ara sıra tütün kullanan bireylerin oranı 2016’da erkeklerde yüzde 44,1, kadınlarda ise yüzde 17,4 oldu.
Evliler daha mutlu
Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre, 2017 yılında erkeklerde mutluluk oranı yüzde 53,6 iken kadınlarda bu oran yüzde 62,4 ‘yi buldu. Toplamda evli fertlerin yüzde 60,6’sının, evli olmayan fertlerin ise yüzde 52,4’ünün mutlu olduğu görüldü.
Evli erkeklerin yüzde 55,7’si, evli kadınların yüzde 65,2’si mutlu olduklarını ifade ederken, evli olmayan erkeklerin yüzde 49,1’i, evli olmayan kadınların ise yüzde 55,8’i mutlu olduğunu kaydetti. Aynı dönemde erkeklerin yüzde 76,4’ü, kadınların yüzde 64,9’u kendilerini en çok ailenin mutlu ettiğini beyan etti. Erkeklerin yüzde 7,7’si, kadınların yüzde 20,7’si ise kendilerini en çok çocukların mutlu ettiğini belirtti.
AA