Terörün bitirilmesi demokratikleşme için çok önemli
Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
NÖBETÇİ ECZANELER
Sesli okuma özelliği ile bu haberin başlık ve kısa özetini sesli olarak dinleyebilirsiniz. SESLİ OKU OKUMAYI DURDUR

Terörün bitirilmesi demokratikleşme için çok önemli

kategorisinde, 18 May 2017 tarihinde yayınlandı
Terörün bitirilmesi demokratikleşme için çok önemli

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Ensar Vakfı tarafından Vakıflar Genel Müdürlüğü konferans salonunda düzenlenen “Ensar Buluşması” programına katıldı.

“Referandumdan 2023’e Türkiye’nin değişim siyaseti” konulu bir konuşma yapan Kurtulmuş, Türkiye’de siyasetin son 150-200 yıldır iki farklı siyasi çizginin mücadelesi şeklinde geliştiğini, Türkiye’nin siyasi tarihi boyunca yaptığı tartışmalara bakıldığında çok fazla bir şeyin de değişmediğini ifade etti.

Türkiye’nin önünde bundan sonra üç temel noktanın olduğuna işaret eden Kurtulmuş, “Bunlardan birisi yeni Türkiye. Siyasetiyle, iktisadıyla, dış politikasıyla, toplumsal yapısıyla, devlet-millet ilişkileriyle yeniden güçlenmiş ve milletin söz sahibi olduğu yeni Türkiye… Türkiye’nin ayrıca güçlü ve büyük bir Türkiye olma mecburiyeti var ve Türkiye’nin bu anlamda hem çevresine hem gönül coğrafyasına karşı öncü bir Türkiye olma mecburiyeti var.” diye konuştu.

“Antidemokratik bütün yasaların değiştirilmesi gerekiyor”
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, sivil-asker ilişkileri konusunda 15 Temmuz’dan sonra önemli adımlar atıldığını, siyasetin de hızla adım atması gereken alanların bulunduğunu vurguladı.

Kurtulmuş, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bunlardan bir tanesi, antidemokratik bütün yasaların kaldırılması, değiştirilmesi gerekiyor. Siyasi Partiler Yasası, Seçim Yasası ve Meclis İç Tüzüğü bunlardan sadece bir kaçıdır. Bu alanlarda Türkiye’nin demokratik bir siyaseti kurumsallaştıracak yasal düzenlemeleri en kısa sürede yapmasını arzu ediyoruz. Bir başka önemli alan da Türkiye’nin uzun yıllar gündemini meşgul eden nereden bakarsanız bakın, Türkiye’nin 1.5 trilyon dolar bir maddi kayba uğramasına neden olan terörün bitirilmesi, tamamen tasfiye edilmesi. Maalesef 36-37 yıldır Türkiye, terörle boğuşuyor, harp ediyor. Terör örgütlerinin arkasındaki birtakım uluslararası güçler de teröre her türlü desteği veriyor. Olan bu milletin çocuklarına oluyor. Binlerce, on binlerce insan terör dolayısıyla ölüyor, askerlerimiz, polislerimiz, korucularımız şehit oluyor. İnşallah en kısa zamanda teröre diz çöktürüp sona erdirmek ve bu memlekette yaşayan bütün vatandaşlarımızın, terör örgütlerinin gölgesinden çıkarılmasını sağlamak, siyasetin demokratikleşmesinin en önemli gereklerinden birisidir.”

“Terörün olduğu yerde demokrasi olmaz”
Terörün olduğu yerde demokrasinin olmayacağına, terörün baskısı altındaki siyasetten de demokratik bir tavrın çıkmayacağına dikkati çeken Kurtulmuş, şunları kaydetti:

“Yıllardır PKK’nın gölgesinde siyaset yapanların nasıl bir alana hapsolduğunu gördük. Dolayısıyla terörün bitirilmesi, terör örgütlerinin gölgesinde hiçbir siyasetin ve siyasetçinin kalmaması Türkiye’nin demokratikleşmesi için çok önemli. Bunun içinde eğer projeler varsa, bütün siyasi aktörler bunları kamuoyunun gündemine getirilmelidir. Asla ve asla terörden medet umarak, terör örgütünün güçleriyle seçim kazanarak, terör örgütlerinin oluşturduğu korku ortamında, diğer siyasi partileri tasfiye ederek siyaset yapmak olmaz. Türkiye, böyle bir siyaset dönemine asla geri dönemez. Buradan insan hakları, hak, hukuk çıkmaz.”

“Çok ciddi mücadele veriyoruz”
Dünyanın küresel olarak çok büyük bir türbülansın içerisinden geçtiğini belirten Kurtulmuş, şunları kaydetti:

“1990’dan sonra dünyada yeni bir denge kurulamadığı, soğuk savaşın dengeleri de tamamen ortadan kalktığı için sadece dünya yeni bir arayışın içerisindedir. Sadece Orta Doğu, ön Asya, Afrika ya da başka bölgeler değil, dünyanın her tarafı, her yeri problemlidir ve bir denge oluşmadığı için dünyada dış politika son derece hareketli, son derece dinamik, hatta son derece çatışmacı bir eksene oturmuştur. Bunun için Türkiye gibi oturduğu coğrafyanın bizatihi kendisi hem jeopolitik olarak büyük imkanlar sunan hem de siyasi olarak çok büyük tehlike ve tehditleri barındıran bir ülkenin yeni bir dış politika perspektifine ihtiyacı var. Bunun için önce çevremizdeki çatışmaların sona erdirilmesi, Suriye ve Irak’taki şehir şehir, kasaba kasaba bölünmüş olan bu çatışma ortamının ortadan kaldırılması için son zamanlarda çok ciddi bir mücadele veriyoruz.”

Türkiye, ekonomik gücünü artırdıkça, dışarıdaki itibarının da çok daha güçlü olacağını dile getiren Kurtulmuş, dünya ekonomisinde gelecek dönemde çok ciddi tartışmaların olacağını söyledi.

“Kimse darbeyle bu milletin önü kesemeyecek”
Türkiye’nin sadece masum birtakım mücadelelerin sergilendiği ülke olmadığına dikkati çeken Kurtulmuş, “Millet, yönetime el koydukça, yönetim de güçlendikçe, demokrasimiz arttıkça Türkiye’de devlet-millet kaynaşması oluyor ve daha güçlü bir şekilde yolumuza devam ediyoruz.” dedi. Kurtulmuş, 15 Temmuz’un, Türkiye’yi darbeyle durdurabileceklerini sananlara en güçlü cevap olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Bundan sonra bu memlekette kimse darbeyle bu milletin önü kesemeyecek. Millet olarak bu referandumda sahip çıktığımız şey, sadece halk oylamasında anayasa değişiklik paketine ‘evet’ değildir. Bu millet bu ‘evet’i vererek hem Türkiye’nin anayasal ve siyasi olarak daha ileriye gitmesini istemiş ama ‘evet’ ile ortaya konulan şey, devletle milletin bütünleşmesinin sağlaması ve Türkiye’nin daha güçlü daha demokratik bir şekilde yoluna devam etmesinin önündeki engellerinin kaldırılmasıdır.”

 

AA

YORUM YAZ