Salda Gölü’ndeki tek hücreli canlıların kimyasal ve biyolojik değişimlerinin haritaları çıkarılacak
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve İstanbul Teknik Üniversitesiyle ortak yapılan projede, Salda Gölü ve çevresinde oluşan sulu magnezyum karbonatların (hidromanyezit) barındırdığı tek hücreli canlı türlerinin belirleneceği çalışma, olası yaşam izlerinin tespiti için önemli ipuçları verecek.
Elde edilecek veriler, Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA)’nın Jezero Krateri’nde sürdürdüğü yaşam izlerini arama çalışmaları için de bilimsel katalog niteliğinde olacak.
NASA’nın Salda çalışmalarına katılan İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Jeomikrobiyoloji-Biyojeokimya Araştırma Grubu Lideri Prof. Dr. Nurgül Balcı, AA muhabirine, çalışma hakkında bilgi verdi.
Balcı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının dalgıç ekibiyle gölün 25-30 metre derinliğinde meydana gelen tek hücreli canlıların oluşturduğu (mikrobiyal) kayaçlardan örnekler aldıklarını söyleyerek, “Bu derinlikte hangi tür mikroorganizmalar var, bunu ilk defa bu çalışmayla ortaya koyacağız.” dedi.
Balcı, gölde derine doğru gittikçe yüzeysel ve insansı olaylardan daha az etkilenen korunmuş tek hücreli canlı (mikrobiyal) ekosistem olduğunu bildirdi.
Bu ekosistemin göle has tek hücreli canlı türlerin bozulmadan korunduğu tek ortam olduğunu vurgulayan Balcı, “Gölde bozulmamış bu ekosistemin içerdiği bilimsel veriler, yalnızca Mars’ta antik yaşamın izlerine değil, aynı zamanda dünyada yaşamın başlangıcına dair önemli veriler içermekte. Bir bakıma bilimsel hazine değerinde.” ifadesini kullandı.”Jeomikrobiyolojik bir harita çıkarılacak”
Ekosistemin detaylı olarak araştırılmasının bundan sonraki astrobiyoloji çalışmalarında da anahtar olma niteliğini taşıdığına işaret eden Balcı, şöyle konuştu:
“Jeomikrobiyolojik harita bize, gölde hangi canlıların yaşadığı, nerede ve ne görevi olduğunu ortaya koyacak. Daha da önemlisi, mikroorganizmaların kayaçlar üzerinde nasıl bir yapı meydana getirdiğini, zaman içinde bu yapıların nasıl değişime uğradığını anlamamıza yardım edecek. Böylece, gölün hangi noktasının yaşamın izlerini barındırmada daha başarılı olduğu ve neden başarılı olduğu sorularına önemli oranda cevap bulmak için çaba sarf ediyoruz. Bu verilerin özellikle bundan sonra NASA’nın çalışmaları için de önemli bir kaynak oluşturacağını düşünüyoruz.””Salda, önümüzdeki yıllarda da bilimin odak noktalarından biri olacak”
Balcı, Salda’nın içinde çok yüksek magnezyum olduğunu belirterek, “Mars’daki Jezero Krateri’nin çevresinde de çok yüksek magnezyumlu kayaçlar olduğunu biliyoruz ve her iki gölü eşleştirmeye çalışıyoruz. dedi.
Bütün meselenin burada bu biyolojik izleri içeren noktaların belirlenmesi olduğuna değinen Balcı, “Biz Mars’tan Perseverance robotunun getireceği örneklerden ne kadar detay öğrenirsek bu sefer yine Salda’ya döneceğiz. Yani Salda, önümüzdeki yıllarda da bilimin odak noktalarından biri olacak. Bu nedenle, Salda Gölü’ne sahip çıkmak hepimizin görevi olmalı.” ifadesini kullandı.
AA