Kızılırmak Deltası için büyük önem taşıyan manda varlığı artıyor
Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
NÖBETÇİ ECZANELER
Sesli okuma özelliği ile bu haberin başlık ve kısa özetini sesli olarak dinleyebilirsiniz. SESLİ OKU OKUMAYI DURDUR

Kızılırmak Deltası için büyük önem taşıyan manda varlığı artıyor

, kategorisinde, 20 Tem 2021 tarihinde yayınlandı
Kızılırmak Deltası için büyük önem taşıyan manda varlığı artıyor

Samsun’da, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Kızılırmak Deltası’nda bir dönem 2 bin 800’e kadar gerileyen manda varlığı, yürütülen çalışmalar sayesinde arttı.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Bafra Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Kemal Ayan, AA muhabirine, 56 bin dekarlık alanı kapsayan Kızılırmak Deltası için manda varlığının önemine vurgu yaptı.

Kızılırmak Deltası’ndaki manda varlığını korumak amacıyla Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Küresel Çevre Fonu’nun desteğiyle 2008 yılında “Manda Sevdası” adlı proje hazırlandığını belirten Ayan, projenin 2 yıl sürdüğünü söyledi.

Proje kapsamında manda konusunda yöre insanını bilgilendirmenin yanı sıra çevre kirliliğinin önlenmesi konusunda katkı sağlanmasının hedeflendiğini anlatan Ayan, şöyle devam etti:

“Türkiye’deki manda varlığının önemli bölümü burada yaşıyor ancak özellikle deltadaki çeltik tarlalarında ve diğer tarımsal alanlarda kullanılan kimyasal ilaçlar manda varlığını olumsuz etkiliyordu. 1990 sayımlarında 10 bin olan manda varlığı, sonraki yıllarda 2 bin 800’e kadar düşmüştü. Yöre insanına, deltadaki mandaların günün büyük bölümünü suyun içindeki çalı çırpı ve sazları yiyerek geçirdiği için göllerin kurumasını engellediği, bastığı yerde açtığı ayak izi ile balıklara yuva kurduğu, flora ve faunaya faydalarını anlattık. Ayrıca süt, et üretimi ve pazarlanması hakkında çalışmalar gerçekleştirdik.””Kızılırmak Deltası’nın varlığı, mandanın varlığına bağlı”

Ayan, yaklaşık 13 yıldır sürdürülen çalışmalar ve devlet desteğiyle manda varlığının artırıldığının altını çizerek, “Kızılırmak Deltası ekolojik yapısı ile mandanın birleşmesi çok önemli. Kızılırmak Deltası’nın varlığı, mandanın varlığına bağlı. Manda olmazsa Kızılırmak Deltası’nın göl aynası da (göl yüzeyi içinde her zaman su bulunan, sazlık kamışlık, bataklık konumundaki yerlerin dışındaki bölüm) olmaz. Ayrıca yerelde sürü sahiplerinin demografik ve kültürel bağları, mandayı özellikli kılıyor.” ifadelerini kullandı.

Samsun’da 20 bin civarında manda bulunduğunu, bunun yüzde 60’ının Kızılırmak Deltası’nda yaşadığını vurgulayan Ayan, yürütülen çalışmalarla deltadaki manda varlığının 12 binin üzerine çıktığını dile getirdi.

Manda varlığının deltanın korunması açısından da önem taşıdığına işaret eden Ayan, şunları kaydetti:

“Mandalar, deltadaki ıslak çayırların korunması, onların ormana dönüşmemesi, çalılardan temizlenmesine katkı sağlıyor. Hem sazları yemekte hem de çalı formundaki ağaçlarla beslenmekte. Juncuslarla da (çiçekli bir bitki türü) beslenerek doğal vejetasyonu sağlıyor. Onun için mandanın varlığı, deltanın varlığı ile eş anlamlıdır. Geçmişte manda varlığının azalmasıyla deltada ciddi sorunlar yaşandı. Yürütülen çalışmalar sonucunda sürü sahipleri manda sayısını artırdı. Manda sütünün ve ürün çeşitlerinin değerlendirilmesiyle katma değeri arttı. Dolayısıyla mandanın ekonomik ve ekolojik kıymeti ortaya çıktı.”

AA

Yorumlara Kapalı