Kentleşmeyle endemik bitkiler yerini ‘istilacı’ya bıraktı
Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
NÖBETÇİ ECZANELER
Sesli okuma özelliği ile bu haberin başlık ve kısa özetini sesli olarak dinleyebilirsiniz. SESLİ OKU OKUMAYI DURDUR

Kentleşmeyle endemik bitkiler yerini ‘istilacı’ya bıraktı

kategorisinde, 05 Kas 2017 tarihinde yayınlandı
Kentleşmeyle endemik bitkiler yerini ‘istilacı’ya bıraktı

İstanbul Üniversitesi (İÜ) Orman Fakültesi Orman Botaniği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ünal Akkemik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbul’un bitki çeşitliğini açısından oldukça zengin olduğunu ve kentte yaklaşık 2 bin 200 tür bitkinin bulunduğu söyledi.

Bunlara alt türlerin de eklenmesiyle çeşitliliğin 2 bin 512’ye çıktığını dile getiren Akkemik, kentin doğal bitkilerini inceleyerek “İstanbul’un Doğal Bitkileri” adıyla Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı’nın desteğiyle kitap çıkardığını anlattı.

Kitapta yaklaşık 982 bitki türüne yer verdiğini belirten Akkemik, “Çatalca’dan Tuzla’ya kadar, özellikle doğal alanlarda, parklarda, yol kenarlarında, arsalarda yani boş olan, çiçek gördüğüm, ulaşabildiğim her noktaya gitmeye çalıştım. Bitkilerin yoğun bir şekilde bulunabileceği alanlarda inceleme yaparak 982 türe ulaşabildim.” diye konuştu.

İstanbul’da en yaygın bitkinin kara hindiba olduğunu vurgulayan Akkemik, özellikle terk edilmiş alanlarda, yollarda parklarda, şehir içerisinde toprak olan her yerde de ballıbabanın görüldüğünü söyledi.

“İnsan baskısı nedeniyle bitkiler zarar görüyor”
Akkemik, bitkilerin yaşam alanlarına göre de gruplandırılabileceğini, İstanbul’da kumul, sulak, kayalık ve ormanlık alanlar gibi farklı ekosistemlerin olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

“Bazı bitkiler sadece sahil şeritlerindeki kumullarda yetişiyor. Adını Kilyos’tan alan Kilyos peygamber çiçeği, sadece kumda yetişen kum incisi var. Kumda yetişen tür başka bir yerde olmuyor. Yine sulak alanlarda yetişenlerin de kurak yamaçlarda büyüme şansları yok. Sulak alanlardaki yapılaşma nedeniyle de bu türler kayboluyor. Kumullarda da yaz aylarındaki insan baskısı nedeniyle bitkiler zarar görüyor. Yine kayalık yamaçlar da son derece zengin ekosistemlerdir. Üzerinde ağaç olmayan kayalık ortamlara uyum sağlayan çok zengin bitki çeşitliği var. Ormanlık alanlar da daha farklı türleri görebiliyoruz. Türk zambağı sadece ormanlık alanlarda yetişiyor. İstanbul’un kuzeyindeki nemli kısımlarda, dere kenarlarında, gölgelik yerlerde yetişiyor. Kentsel alanlarda da doğadakilerin önemli bir kısmını göremiyoruz. Kentsel alanlarda yapılaşma nedeniyle endemik türler değil de daha çok istilacı, ekolojik aralığı geniş olan türler görünüyor. Ballıbaba buna örnek verilebilir.”

“Doğru olan bu tip türlerin yerinde korunmasıdır”
Ormanlık alanlardaki azalma ve insandan kaynaklanan baskıların İstanbul’un doğal bitki çeşitliliğini de olumsuz etkilediğini anlatan Akkemik, İstanbul’un çiçeklerinin genellikle orman alanlarının içinde, orman kenarlarında ve kayalık yamaçlarda doğal olarak yetiştiğini kaydetti.

Prof. Dr. Ünal Akkemik, İstanbul’a özgü endemik türler de olduğunu belirterek, “Endemik türe örnek olarak gösterilen ve dünyada doğal olarak sadece İstanbul’da yetişen sultan pelemirinin, yaşam alanı sadece Başakşehir çevresi. Bu bölgede sadece 11 noktada küçük parçalar halinde yayılan sultan pelemirinin 3 yetişme alanı yapılaşma nedeniyle yok oldu. Endemik türlerin doğal ortamlarında yetiştirilmesi sağlanmalı. Doğru olan bu tip türlerin yerinde korunması, yetiştirilmesi ve devamlılığın sağlanmasıdır. Yine endemik tür olan Kadıköy çiğdemi de şimdi sadece Elmalı havzasında yetişiyor. Bu havza son derece zengin bitki çeşitliliğine sahip. İçinde makilik, ormanlık ve sulak alanlar var. Yılın hangi mevsiminde giderseniz gidin değişik bitkiler görebiliyorsunuz.” şeklinde konuştu.

“İstanbul da bir Avrupa ülkesi kadar bitki çeşidine sahip”
Prof. Dr. Ünal Akkemik, tek başına İstanbul’un bitki çeşitliğinin Hollanda’nın çeşitliliğinden daha fazla olduğunu belirterek, şu bilgileri verdi:

“İstanbul’un bitki çeşitliği yaklaşık 2 bin 500 civarında. Polanya’nın bitki çeşitliliği 2 bin 400 İngiltere’nin ise 2 bin civarında. Hollanda’nınki 2 binin altına düşüyor. Finlandiya daha da altında. En az bitki çeşitliliği ise bin civarında olan İzlanda. İstanbul’un doğal bitki çeşitliliği tek başına çok sayıda Avrupa ülkesinden fazla. Türkiye’nin bitki çeşitliliği ise yaklaşık 12 bin 500 civarında. Türkiye’deki çeşitlilik bütün Avrupa kıtasıyla eşit. Türkiye bir Avrupa, İstanbul da bir Avrupa ülkesi kadar bitki çeşidine sahip.”

 

AA

YORUM YAZ