‘Kansere bağlı ölümlerin yüzde 22’si tütünden’
Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
NÖBETÇİ ECZANELER
Sesli okuma özelliği ile bu haberin başlık ve kısa özetini sesli olarak dinleyebilirsiniz. SESLİ OKU OKUMAYI DURDUR

‘Kansere bağlı ölümlerin yüzde 22’si tütünden’

kategorisinde, 15 Nis 2017 tarihinde yayınlandı
‘Kansere bağlı ölümlerin yüzde 22’si tütünden’

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serdar Altınay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kanser istatistikleri için tüm dünyada Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) verilerinin kullanıldığını belirterek, buna göre kanserin 2015’te 8,8 milyon ölümle tüm ölüm nedenleri arasında 2. sırada yer aldığını ifade etti.

Doç. Dr. Altınay, “Dünya çapında her 6 ölümden 1’i kanser nedenlidir. 2050’de ise çoğu 65 yaş üzerinde olmak üzere, 27 milyon kişinin kanser olması beklenmektedir. Ülkemizde her yıl yaklaşık 170 bin yeni kanser vak’ası olup, ölüm nedenleri arasında ileriki yıllarda 1. sıraya yerleşeceği tahmin edilmektedir. Kanserin Türk ekonomisine maliyeti, 2016’de 5,5 milyar dolarken, bu rakamın 2030’da 8 milyar dolar olacağı beklenmektedir.” diye konuştu.

“Kanserden ölümlerin üçte biri, 5 davranış bozukluğundan”
Bağırsak ve mesane alışkanlıklarında değişiklikler olması, iyileşmeyen yara, zamansız kanama ve akıntı olması, meme veya vücudun başka yerinde sertlik görülmesi, hazımsızlık veya yutma güçlüğü, ben veya bir siğilin belirgin değişikliği, hırıltılı öksürük veya ses kısıklığı gibi durumların kanserin en belirgin özellikleri arasında bulunduğunu dile getiren Altınay, şöyle devam etti:

“Yukarıdaki belirtilerin bir kısmı ortaya çıktığında hastalık ileri aşamalara gelmiş olabilir. O nedenle en doğru yaklaşım, düzenli aralıklarla hekim kontrolünde ve ilgili yaş aralığına göre tarama programlarında bulunmak olacaktır. Türkiye’de kadınlarda en sık görülen kanserler meme, tiroid ve kolorektal kanserleri iken, erkeklerde akciğer, prostat ve mesane kanserleridir. Dünya Sağlık Örgütüne göre, kanserden ölümlerin üçte biri, yüksek vücut kitle indeksi, düşük meyve ve sebze tüketimi, fiziksel aktivite azlığı, tütün ve alkol kullanımı gibi 5 davranış bozukluğundan oluşmaktadır. Hepatit ve HPV (Human Papilloma Virus) gibi virüsler kanser nedenli ölümlerin yüzde 25’ini oluşturmaktadır. Kansere bağlı ölümlerin yüzde 22’si ise tütün kullanımına bağlı olarak gerçekleşmektedir.”

“Kanser tedavi giderlerinin güvence altına alınması hayranlıkla izleniyor”
Doç. Dr. Altınay, Türkiye’nin sigarayla mücadelede Dünya Sağlık Örgütü tarafından başarı ödülüne layık görüldüğünü hatırlatarak, sözlerini şöyle tamamladı:

“Türkiye’nin sigarayla mücadeledeki çabası şüphesiz ileriki yıllarda kanser ve buna bağlı ölümlerin azalması konusunda katkı sağlayacaktır. Ayrıca benzer şekilde obeziteyle mücadele ve okula giden çocukların doğru beslenmesi yönündeki gayret ve destekler, geleceğin sağlıklı nesillerinin yetişmesine öncülük edecektir. Kanser taramalarında başlatılan yaratıcı ve yenilikçi atılımlar, erken tanının önemini ve gerçekleşebileceğini göstermesi bakımından önemlidir. Sosyal devlet anlayışıyla kanser hastalarının tüm tedavi giderlerinin sigorta güvencesine alınması, tüm dünya ülkelerinin hayranlıkla izlediği girişimlerdendir. Ülkemiz, milli ilaç projesi ve yükselen ekonomik değeriyle tüm vatandaşlarına en etkin sağlık hizmeti vermeye devam edecektir.”

 

AA

YORUM YAZ