Jandarma’nın Kadife Eldiveni: Topkapı Sarayı
Terörle mücadele başta olmak üzere güvenlikle ilgili konularda isimlerini sıkça duysak da Jandarma Genel Komutanlığı personeli farklı alanlarda da görevler üstleniyor. TRT Haber, ‘Kadife eldiven’ serisinin ilk bölümünde Topkapı Sarayı’na konuk oldu. Onları karlı dağların zirvesinde, uçurumun kenarında, denizlerin ortasında ve sınırların ötesinde dahi sürekli operasyonlarda görsek de aslına bakarsanız Jandarma Genel Komutanlığı çok farklı faaliyetlerde de kritik roller üstlenen bir kurum.
Her ne kadar terörle mücadelede en asli unsurlardan biri olarak görünseler de Jandarma personeli ile bir deniz kıyısında, Mavi Vatan’ın ortasında, trafik kontrolünde ya da milli saraylardan birinde karşılaşabilirsiniz.
“Jandarma kadife eldivenin içindeki çelik yumruktur” yazısını çok yerde okumuşsunuzdur… Bugün o kadife eldivenin izini süreceğiz ve kimi zaman Jandarma Genel Komutanlığı’na bağlı çevre koruma timleriyle yabani hayvanların beslenmesine katılacağız, kimi zaman Jandarma Arama Kurtarma Kurtarma Timleri tarafından icra edilen bir arama-kurtarma faaliyetine eşlik edeceğiz.
Bir bölümde akülü arabalarla çocuklara yönelik eğitimleri göreceğiz başka bir bölümde Bilecik’teki Ertuğrul Gazi Türbesi’nde görevli saygı nöbetçilerine konuk olacağız… TRT Haber’de farklı tarihlerde yayınlanacak Jandarma’nın Kadife Eldiveni haber dizisinin ilk bölümünde Topkapı Sarayı’na konuk oluyoruz…
2014 Yılından Bu Yana Görevdeler
Topkapı Sarayı her zamanki heybetiyle bizi karşılarken önce Atlı Jandarma Takım Komutanlığı’nın bulunduğu alana geçiyoruz. Burada hem atların hazırlık sürecini görüyor hem de bize eşlik eden Jandarma Astsubay Kıdemli Üstçavuş Nurcihan Göktan’dan bazı detayları öğreniyoruz.
İstanbul İl Jandarma Komutanlığı emrinde görev yapan Atlı Jandarma Takım Komutanlığı 8 Nisan 2014 tarihinde Topkapı Sarayı’nda teşkil edilerek görevine başlamış. Atlı Jandarma Takım Komutanlığı bünyesinde 6 binici personel olduğunu söylüyor Göktan.
Her biri birbirinden bakımlı atların bakım ve barınma alanlarından çıkıp onlarla beraber Saray’ın içlerine doğru ilerliyoruz. Pandemi etkilerinin azalmasıyla birlikte ziyaretçi sayısının da oldukça artığını görüyoruz.
Turistlerin İlgisi Yoğun
Atlı birliklerin sesini önce zemindeki taşların üzerine vuran nal sesleriyle anlıyorsunuz… Turist kafileleri atların etrafını sarıyor. Hemen herkes hatıra fotoğrafı çekilmek ya da atları sevmek istiyor.
Bu esnada Jandarma Astsubay Kıdemli Üstçavuş Nurcihan Göktan, sürecin tarihi boyutuyla ilgili de çok değerli bilgiler aktarıyor:
“Bostancı Ocağı döneminde ‘Atlı Haseki Birliğinin’ mirasını sürdüren Atlı Jandarma Timlerimiz, Topkapı Sarayı içerisinde Birinci Avlu ve Dördüncü Avlu ile Gülhane Parkı’nda Osmanlı İmparatorluğu döneminin tarihi dokusunu yaşatmak amacıyla önleyici devriye faaliyetleri icra ediyor.
Atlı Jandarma Timlerimizin Topkapı Sarayı’nın taşlı yollarında icra ettiği bu devriyeler esnasında atlarımızın çıkardıkları nal sesleri ziyaretçilerin geçmişe kısa bir yolculuk yapmasını sağlıyor.”
Atların Hazırlık Süreci Oldukça Meşakkatli
Topkapı Sarayı’nda atılan bir turun ardından atlar yeniden bakım ve barınma alanlarına dönüyor. Aslında burada da oldukça meşakkatli bir süreç var. Atların yeniden temizliklerinin yapılması, yemlerinin verilmesi, doğru bir şekilde dinlenebilmesi gibi hususlar çok önemli. Burada da her biri kendi alanında uzmanlaşmış personel görev alıyor. Biniciler ve yardımcı elemanlar atların ihtiyaçlarını beraber gideriyor.
Jandarma Genel Komutanlığı’nın terörle mücadele dışındaki alanlarda da üstlendiği görevlerden birine tanık oluyor, yeni bir tura daha hazırlanan atların nal sesleriyle Topkapı Sarayı’ndan uğurlanıyoruz…
T.C. İçişleri Bakanlığı