CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: ŞİDDET VE ŞİDDETİ DOĞURAN SEBEPLERLE AMASIZ, FAKATSIZ MÜCADELE EDECEĞİZ
Dolmabahçe Ofis’te şiddet mağduru kadınların yakınlarıyla iftarda bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı konuşmada Adalet Bakanlığı tarafından kadına şiddeti önlemede hayata geçirilen düzenlemelere yer vererek takdiri indirim başta olmak üzere bu çerçevede pek çok konuda daha ileri düzenlemeler getirileceğini kaydetti.
Son dönemde şiddete uğrayarak hayatını kaybeden kadınların isimlerini sıralayarak söze başlayan Erdoğan, tüm şiddet mağduru kadınlara Allah’tan rahmet diledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayatını kaybedenlerin anneleri, babaları, kardeşleri ve diğer yakınlarının yaşadığı kaybın acısını tarif etmenin elbette mümkün olmadığını dile getirerek Türkiye’de şiddet mağdurları ve kadın cinayetleri konusunda hayli yüksek bir hassasiyet oluşmaya başlamasının ise tek teselli kaynakları olduğunu söyledi.
Duygusal anların da yaşandığı programda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan şiddet mağduru kadınların anneleriyle tek tek sohbet etti.
Dünyanın hemen her yerinde kadına yönelik şiddet vakaları ve bunun sonucu ortaya çıkan cinayetlerin sürdüğünü ifade eden Erdoğan, “Temelde insanın insana şiddet uygulaması, can yakması, hele hele can alması kabul edilemez. Konu kadın olduğunda bu durum çok daha vahim, çok daha adaletsiz, çok daha yürek yaralayıcı bir hal almaktadır.” diye konuştu.
KADIN CİNAYETLERİNİN SEBEBİ CEHALETTİR
Erdoğan, Türk medeniyetlerinde kadının merhametin, sevginin, özverinin sembolü olduğunu belirterek, kadın cinayetlerinin sebebinin de pek çok sorunun da kaynağı olan cehalet olduğunu söyledi.
Türk tarihinde kadınların belirleyici, önemli ve saygıdeğer bir rol üstlendiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnancımızın muhatabı da erkek veya kadın değil, cinsiyeti, rengi, ırkı, dili ve diğer tüm farklılıkların ötesinde bizatihi insanın kendisidir. Yükümlülükler de cezalar da ödüller de birey ile ilgilidir. Her ne kadar geçmişinden bihaber kimileri farklı fotoğraflar çizmeye çalışsa da bizim tarihimizde kadınlar sosyal hayatta daima çok önemli, belirleyici, saygıdeğer bir yere sahip olmuştur. Peki nasıl oluyor da böyle bir toplumda kadın cinayetleri bu derece öne çıkabiliyor? Diğer pek çok mesele gibi bunun da tek bir cevabı vardır; o da cehalettir. Cehaleti sadece okuma-yazma bilmeme, üniversite eğitimi görmeme olarak düşünmeyin. Bugün gelişmiş, medeni, modern olduğunu söyleyen Batı ülkeleri, kadına şiddet ve cinayet listelerinde ilk sıralarda yer alıyor. Demek ki eğitim ve refah seviyesinin ötesinde bir sorunla dünyada karşı karşıyayız. Burada sözünü ettiğimiz, bizi biz yapan değerleri, inancımızı, medeniyetimizi bilmemekten kaynaklanan cehalettir. Biz kadına şiddetin kaynağı olan işte bu cehaletle mücadele ediyoruz.” dedi.
KADINA ŞİDDETİN KARŞISINDA YER ALMAYI İNSANİ BİR VEBAL OLARAK GÖRÜYORUM
Cumhurbaşkanı Erdoğan, aileden başlayıp toplumun tüm kademelerine ve devlete kadar uzanan topyekun mücadelede en önemli adımların AK Parti döneminde atıldığını hatırlatarak kadına şiddeti önleme mücadelesinin kararlı ve istikrarlı bir şekilde süreceğini vurguladı. Erdoğan sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Hukuki, adli, idari ve en önemlisi zihinleri ve kalpleri kuşatacak kapsamlı adımlarla ülkemizi kadına şiddet ve kadın cinayetleri ayıbından kurtarmakta kararlıyız. Şiddetin kendisiyle birlikte, şiddeti doğuran sebepleri ortadan kaldırana kadar amasız, fakatsız bu şekilde mücadeleyi inşallah sürdüreceğiz. Kadına şiddetin karşısında yer almayı yöneticilik görevimizin bir parçasını teşkil etmesinin ötesinde insani bir vebal, rahmetli annem ile eşime ve kızlarıma karşı sorumluluğumun gereği olarak görüyorum. Hatırlarsanız, bölücü terörü kökünden bitirmek için yola çıkarken ‘analar ağlamasın’ demiştik. Şimdi aynı sözü kadına şiddet ve kadın cinayetleri konusunda söylüyoruz. Anaların, babaların, kardeşlerin, çocukların bu sebepten ağlamayacağı günler inşallah çok uzak değildir.”
BAKANLIKLARIMIZ TARİHİ REFORMLARI HAYATA GEÇİRDİ
Anayasada 2004 ve 2010’da yaptıkları değişikliklerle kadına şiddetle mücadeleyi hukuki açıdan en güçlü zemine kavuşturduklarını belirten Erdoğan, Mecliste kurulmasını teşvik ettikleri Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonuyla da yasama tarafının da meseleye sahip çıkmasını sağladıklarını vurguladı.
Erdoğan, bakanlıkların her birinin kendi görev alanlarıyla ilgili olarak, tarihi reformları hayata geçirdiklerine işaret ederek, şöyle devam etti:
“Örneğin 2005 yılında yürürlüğe giren yeni Türk Ceza Kanunu, kadın cinayetlerine verilen cezaların artırılması konusunda çok önemli bir dönüm noktası olmuştur. Hiç şüphesiz bu konudaki en büyük devrim 2012 yılında çıkarttığımız ‘Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi’ kanunudur. Bu kanunla ilk defa ‘şiddet’, ‘ev içi şiddet’, ‘kadına yönelik şiddet’ gibi kavramlar tanımlanarak, hayatın her alanında kadının korunması sağlanmıştır. Özellikle Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerinin (ŞÖNİM) yaygınlaşmasıyla bu konuda kadınlarımıza rehberlik edecek, destek verecek mekanizmalar da oluşturulmuştur. Son 10 yılda kadın konukevlerinde toplam 325 bin kadının ve 190 bin çocuğun misafir edilmesi, hem sorunun büyüklüğünün hem de yürütülen mücadelenin ne derece etkin ve yaygın olduğunun işaretidir.”
KADES’TEN YABANCI UYRUKLU KADINLARIN DA FAYDALANMASI SAĞLANDI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar hazırladıkları dört ayrı kadına yönelik şiddetle mücadele eylem planında yer alan hedef, strateji ve faaliyetlerin harfiyen uygulanmasını sağlamaya çalıştıklarını belirterek, koruyucu ve önleyici hizmetlerden toplumsal farkındalık çalışmalarına kadar her alanda çok önemli ilerlemeler yaşandığını gördüklerini kaydetti.
Emniyet teşkilatının bünyesinde, 81 ilde ve ilçelerin tamamında kurulan aile içi ve kadına yönelik şiddetle mücadele büroları vasıtasıyla ihtiyaç duyan kadınların hep yanında olduklarını vurgulayan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
“Kısa adı KADES olan Kadın Acil Destek Uygulaması, şiddet mağduru kadınlarımıza tek tuşla emniyet teşkilatımıza ulaşma ve hızla müdahale imkanı veren, dünya çapında takdir gören bir yeniliktir. Üstelik bu uygulamanın 5 ayrı dilde çevirisi de yapılarak, ülkemizdeki yabancı uyruklu kadınların da hizmetten faydalanabilmesi temin edilmiştir. Geçtiğimiz 4 yılda bu uygulamayı indiren kişi sayısı 3,5 milyonu ve ihbarda bulunan kişi sayısı da 360 bini geçmiştir.”
TAKDİRİ İNDİRİM BAŞTA OLMAK ÜZERE PEK ÇOK KONUDA DAHA İLERİ DÜZENLEMELER GETİRİYORUZ
Erdoğan, yargıya intikal eden konuların etkin bir şekilde soruşturulması ve hızla neticeye bağlanması için de özel savcıların görevlendirildiğine değinerek, aynı şekilde koruyucu ve önleyici tedbir kararları hususundaki ihtisaslaşmayı sağlamak için de tedbir mahkemelerinin belirlendiğini söyledi.
Sadece geçen yıl mahkemeler tarafından 280 bin tedbir kararı verildiğini, kadına karşı işlenen suçlarla ilgili tutuklama kararlarının da yüzde 200’e varan oranlarda arttığının görüldüğünü dile getiren Erdoğan, kolluktan savcılığa ve mahkemelere kadar kadına yönelik şiddet konusunda her kurumdaki muhatapların teke indirilerek güçlü bir koordinasyon sağlandığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kadına yönelik şiddetle mücadeleye ilişkin yeni düzenlemelere değinerek, “Son olarak, geçtiğimiz haftalarda attığımız yeni bir adımla takdiri indirim başta olmak üzere bu çerçevede pek çok konuda daha ileri düzenlemeler getiriyoruz. Tabii sadece müdahaleleri ve cezaları artırarak bu sorunun çözülemeyeceğini biliyoruz. Şiddetin neden değil, sonuç olduğu gerçeğini asla unutmuyoruz. Şiddeti doğuran sebepleri tüm boyutlarıyla ortadan kaldırana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.” dedi.
T.C. Adalet Bakanlığı