‘Aşı karşıtı söylemler toplum sağlığını tehlikeye atıyor’
Enfeksiyon Hastalıklarından Korunma ve Savaşım Derneği (ENFEKDER) Başkanı Prof. Dr. İftihar Köksal, hiçbir bilimsel kanıta dayanmayan aşı karşıtı söylemlerin, aşı ile korunabilir hastalıklar açısından sadece aşıyı reddeden kişileri değil, tüm toplumu risk altında bıraktığını bildirdi.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı da olan Köksal, 24-30 Nisan Dünya Aşı Haftası dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, aşının sadece çocuklar için değil, tüm yaş grubundaki yetişkinler için vazgeçilmez bir koruyucu sağlık uygulaması olduğunu vurguladı.
Yaşlılar ve kronik hastalıkları olanlar için daha büyük bir tehdit olan enfeksiyon hastalıklarından aşılarla korunulabileceğini belirten Prof. Dr. Köksal, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu’nun yaptığı yeni şemalara göre artık tüm 65 yaş üstü erişkinler, diyabet, kronik akciğer ve kalp hastaları gibi risk gruplarının aile sağlığı merkezlerinde ücretsiz aşılanabileceğini hatırlattı.
Köksal, son dönemde daha sık karşılaşılan aşı karşıtı söylemler konusunda uyarıda bulunarak, şunları kaydetti:
“Hiçbir bilimsel kanıta dayanmayan aşı karşıtı söylemler, aşı ile korunabilir hastalıklar açısından sadece aşıyı reddeden kişileri değil, tüm toplumu risk altında bırakmaktadır. Henüz yeni yayınlanan Avrupa Hastalık Kontrol Merkezi raporunda sırf bu yüzden kızamık vakalarındaki artışa, hatta 2018 yılında 13 kişinin kızamıktan öldüğüne vurgu yapılmaktadır. Romanya, İtalya, Fransa ve Yunanistan’daki vaka artışlarına dikkat çekilmektedir. Sormak isterim; aşılar olmasaydı çiçek hastalığı ortadan kaldırılabilir miydi? Çocuk felci kaç çocuğu etkilerdi? Hangi anne çocuğunun kızamıktan ölmesini ister? Hangi çocuk dedesinin ninesinin zatürreden ölmesini ister? Enfeksiyon hastalıkları bulaşıcı hastalıklardır ve bu hastalıkların yayılmasını önlemede aşılar en önemli yollardan biridir.”
“Zatürre, yaşlılar ve kronik hastalıkları olanlar için daha büyük bir tehdit”
Köksal, zatürrenin 65 yaş üzeri erişkinler başta olmak üzere kronik kalp ve akciğer hastalıkları, diyabet ve bağışıklık sistemini zayıflatan hastalıkları olan erişkinler ve organ nakli yapılanlarda daha sık görüldüğünü belirterek, “Zatürre bu kişilerde daha ciddi seyretmekte ve ortaya çıkan komplikasyonlarla daha fazla ölüme yol açmaktadır. Ancak aşılama sayesinde hastalığın görülme sıklığını, ciddiyetini ve ölümleri azaltmak mümkündür. Ayrıca, grip ve zatürre gibi solunum yolu hastalıklarına karşı yapılacak aşılar aynı zamanda gereksiz antibiyotik kullanımını da engellemektedir. Yani zatürreden korunmak mümkündür. Korunmak için öncelikle risk faktörlerini ortadan kaldırmak, sigara içmemek, sağlıklı yaşamak ve aşılanmak gerekmektedir. Pnömokok, yani zatürre aşılarının uygulanması yaşa ve risk durumuna göre farklılık gösterir. 65 yaş üzerinde herkese uygulanmalıdır. 65 yaş altındaki erişkinlerde diyabet hastaları, kronik akciğer hastaları, kalp hastaları, bağışıklık sistemi baskılanmış hastalar, romatolojik problemi olan hastalar, kemik iliği nakli yapılanlar, organ nakli yapılanlar, dalağı alınmış olanlar, pnömokok aşılarının önerildiği gruplardır.”
AA