Darbeci askerlerden ‘şaşırtan’ ifadeler
Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
NÖBETÇİ ECZANELER
Sesli okuma özelliği ile bu haberin başlık ve kısa özetini sesli olarak dinleyebilirsiniz. SESLİ OKU OKUMAYI DURDUR

Darbeci askerlerden ‘şaşırtan’ ifadeler

kategorisinde, 17 Şub 2017 tarihinde yayınlandı
Darbeci askerlerden ‘şaşırtan’ ifadeler

İzmir’de, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz’daki darbe girişiminde yer aldıkları iddiasıyla tutuklanan ve yaklaşık 3 haftadır yargılamaları süren bazı üst rütbeli subayların, şu ana kadarki duruşmalarda, hastalıklarını öne sürmeleri, darbe teşebbüsünden bilgilerinin olmadığına yönelik şaşırtıcı ifadeleri dikkati çekti.

AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü’ndeki duruşma salonunda, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmanın on üçüncü oturumu sonunda, darbeyi planlayan “Yurtta Sulh Konseyi”nce Manisa ve İzmir’de sözde “sıkıyönetim komutanı” ilan edilen eski Ege Ordusu Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Memduh Hakbilen’in de aralarında bulunduğu bazı generaller ile üst rütbeli subaylar savunmalarını gerçekleştirirken, iki tutuklu sanık da tahliye edildi.

Şu ana kadar gerçekleştirilen savunmalarda, bazı darbeci askerlerin 15 Temmuz gecesi televizyon ve cep telefonundan gelişmeleri takip etmediklerini öne sürmeleri, hiçbir şeyden haberdar olmadıklarını iddia etmeleri ve sağlık sorunlarını gerekçe göstermeleri “üç maymunu oynuyorlar” eleştirilerine neden oldu.

“Darbe girişimini kızımdan öğrendim”
Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Abdullah Recep’in eski koruma astsubayı Adnan Karaman, Recep’in, “Yurtta Sulh Konseyi”nce sözde İzmir ve Manisa Sıkıyönetim Komutanı olarak atanan komutanlığın eski Kurmay Başkanı Tümgeneral Memduh Hakbilen’e, “Memduh Paşa, sen emirleri kimden alıyorsun? Bana bağlı değil misin?” diye sorduğunu, Hakbilen’in de “İzmir ve Manisa sıkıyönetim komutanıyım. Bundan sonra emir komuta bende” diye bir şey söylediğini, bunun üzerine Orgeneral Recep’in gözaltına alınma talimatını verdiğini anlattı.

Koluna girdikleri Hakbilen’in kendilerine hitaben, “Birlikler harekete geçti, geliyorlar. Hepinizi vurdururum. Tarafınızı belirleyin.” tehdidinde bulunduğunu dile getiren Karaman’ın aksine Hakbilen’in savunmasında bu olayları “yanlış anlaşılmaya” bağlaması dikkati çekti.

“İlk defa darbe girişimine şahit olduğumdan tecrübesizdim”
Eski Ege Ordusu Komutanlığı Kurmay Başkan Yardımcısı Tuğgeneral Hakan Eser:

“TSK içerisinde emir komuta zincirinde bir darbe olduğunu düşündüm. Bu darbe nereden çıktı, şaşkınlık içerisindeydim. Kitaplarımı ve iki tabancamı mermilerle çantaya koyarak karargaha gittim. Darbecilerin darbe yaptığını anlamadım, darbenin liderinin kim olduğunu bilmediğimden kafam karıştı. Bu esnada şok durumum geçmedi. Cuntanın darbe yaptığını anladım ancak ordu komutanımızın safını ve derdest edilip edilmediğini bilmediğimden komutanı arama cesareti göstermemiş olabilirim. İlk defa bir darbe girişimine şahit olduğumdan tecrübesizdim.”

Kozmik odaya giden kapıya takoz koymuşlar
Eski Ege Ordusu Komutanlığı Harekat Başkanı Kurmay Albay Oksal Çelik:

“(Karargahta, hem istihbarat hem harekat merkezine hem de kozmik odaya açılan ve yüksek güvenlikli kapıları kim açık bıraktı?” şeklindeki soruya verdiği cevap) ‘Oradaki giriş çıkışlar zahmet ve külfet getirmesin’ diye kapılar açık bırakılmış. Açık bırakan da kapanmasın diye bir takoz yerleştirmiş. Bu sene yapılan Efes Tatbikatı’ndan önce hayata geçirilen yüz tanıma sistemi de bazen çalışıyor bazen de çalışmıyordu. Kapıları bu şekilde kim açtı ben de bilmiyorum.”

“Kulaklarımda işitme kaybı var”
Eski Maltepe Askeri Lisesi Komutanı Albay Ufuk Gökşen:

“Askeri aracın plakasını tedbir amaçlı kapattık. Aracın bagajında kalaşnikof silahların olduğunu sonradan gördüm. Karargaha resmi prosedürle girdikten sonra harekat istihbarat biriminin olduğu binaya gittik. Kesinlikle komutanlık binasına gitmedik. Girişte karşılaştığımız, çok tedirgin olduğunu gözlemlediğim Ege Ordusu Komutanlığı İstihbarat Başkanı olumsuz bir durumun olmadığını söyledikten sonra oradan ayrıldık. Binaya girişte herhangi bir helikopter sesi duymadım. Zaten raporum da var. Kulaklarımın birinde yüzde 30, diğerinde yüzde 40 işitme kaybı var.”

“Sadece televizyon izleyip muhabbet edildi”
O dönemde Maltepe Askeri Lisesinde görevli eski yarbay İbrahim Fatih Büyükbaş:

“Ege Ordusu Komutanlığı karargahında kısa süre kaldım. Şahsi tabancam, silah, mühimmat ya da teçhizatım yoktu. Ordu harekat merkezinde bulunduğum sürede televizyon izlemek ve muhabbet etmek dışında bir durumla karşılaşmadım. Kanunsuz bir talimata ya da olaya şahitlik etmedim.”

“Sonuçta özürlüyüm”
Eski Maltepe Askeri Lisesinde görevli Binbaşı Ali Vurkun:

“(Mahkeme başkanının ‘Ege Ordusuna giderken, tabancan var mıydı?’ sorusuna verdiği cevap) 2011’de sol gözümdeki görme bozukluğundan Ege Üniversitesinde kornea nakli yapıldı. Sol gözümün görme oranı yüzde 20’dir. Kendi silahım yanımdaydı ama silahı kullanabilecek imkan ve kabiliyetim yok. Sonuçta özürlüyüm.”

“Teröristlerin Ege Ordusu’nu bastığını rüyamda görmüştüm”
Eski Ege Ordusu Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı şube müdürlerinden Albay Turhan Özkal:

“(Darbe teşebbüsünün yaşandığı gece) Teröristlerin Ege Ordusu Komutanlığını bastığını o günün sabahında rüyamda görmüştüm. Akşam bana telefon geldiğinde ‘Demek ki kötü olaylar olacak’ diye de kendi kendime söylenmiştim. Ben de olayları, o rüyama yordum.”

 

AA

YORUM YAZ