Özden Toker, vefatının 48. yılında babası İsmet İnönü’yü anlattı
Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
NÖBETÇİ ECZANELER
Sesli okuma özelliği ile bu haberin başlık ve kısa özetini sesli olarak dinleyebilirsiniz. SESLİ OKU OKUMAYI DURDUR

Özden Toker, vefatının 48. yılında babası İsmet İnönü’yü anlattı

, kategorisinde, 24 Ara 2021 tarihinde yayınlandı
Özden Toker, vefatının 48. yılında babası İsmet İnönü’yü anlattı

İnönü Vakfı Başkanı Özden Toker, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk başbakanı, İkinci Cumhurbaşkanı, asker ve devlet adamı babası İsmet İnönü’yü vefatının 48. yılında AA muhabirine anlattı.

Babası İsmet Paşa’nın çocuk sahibi olmanın dünyanın en büyük mutluluğu olduğuna inandığını belirten Özden Toker, “İlk çocuğunun derdine çare bulamayıp kaybettiği için diğerlerinin sağlığına her şeyden fazla önem verirdi.” ifadesini kullandı.

“Babama göre, mevki sahibi bir babanın çocukları kesinlikle şımarık olmamalıydı.” değerlendirmesinde bulunan Toker, şöyle devam etti:

“Unvanların, savurganlık değil, sorumluluk getirdiği bilincine varmış olmaları lazımdı. Hiçbir onur bize lütuf olarak verilmeyecek onu kendi gayretimizle hak etmemiz icap edecekti. Hak ettiklerimize sahip çıkmasını da bilecektik. Davranışlarıyla hiç zorlamadan bize her zaman yol gösterirdi. Ona inanır, hep yanımızda hissederdik. Onun da bize aynı şekilde güvendiğine inancımız tamdı.””Annemle 57 yıl Pembe Köşk’te uyum içinde yaşadılar”

Annesi Mevhibe İnönü ile babasının daima birbirlerinden bir şeyler öğrenerek, 57 yıl Pembe Köşk’te uyum içinde yaşadığını aktaran Özden Toker, “Ailemiz hakkında çıkan sözlerin, cevabını vermeye hep hazırdık. Hatırlarım, Ömer ağabeyimin ismi bir kazaya karıştırılmıştı. Babamın ilk sorguladığı ağabeyim oldu. Aldığı cevapla babam için mesele kapanmıştı.” açıklamasında bulundu.

“Babam yanımızdayken beraber olarak, uzaktayken de mektuplarıyla bizleri hep hayatının içinde tutmasını bilmişti.” diyen Toker, şunları kaydetti:

“Erdal ağabeyimin akademik kariyerinden çok gururlanmıştı. Benim öğrencilik yıllarımda ise sıkıntılı bir anımda, beni teselli etmek için ‘Sen bir tarafa, dünya bir tarafa, benim için sen en kıymetlisisin.’ diyebilmişti. O sırada Cumhurbaşkanıydı. İkinci Dünya Savaşı yıllarıydı.

Hayatının son günleriydi. Beni yanına çağırmıştı. Rahatsızdı. Yatıyordu. Yanına gittim, ellerine sarıldım. Bana hafif mütebessim, gözlerimin içine bakarak ağzından bir tek kelime çıktı. ‘Kızım.’ dedi. O benim babamdı. Ben de onun kızıydım.”

Vakfı, İnönü ailesinin anılarını ve gerçek yakın tarihin hikayesini vatandaşlarla paylaşmak için kurduklarını belirten Toker, “Babam görünmez olalı 48 yıl oldu. Ama biz onu hep yanımızda hissediyoruz. Sorumluluklarımızın bilincinde, yolunda ilerlemeye devam ettik, edeceğiz.” diye konuştu.

AA

Yorumlara Kapalı