“Dış odakların Türkiye ekonomisine yıkıcı müdahalede bulunduğu iddiası artık bir komplo teorisi değildir. Türkiye ekonomisini durgunluğa iten temel sebeplerden biri; ABD’nin Türkiye ekonomisine yıkıcı müdahalelerde bulunmasıdır.” diyerek sözlerine başlayan Avrasya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersan Bocutoğlu, Trump’un Türkiye’ye verdiği tehdit mesajlarının değerlendirmesini yaptı.

Bocutoğlu; “Devletimizin, ülkemizin güneyinde bir terör koridorunun oluşumunu engellemek, ülkemizdeki Suriyeli muhacirlerin güvenle memleketlerine dönmelerini sağlamak ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü garantiye almak amacıyla başlattığı Barış Pınarı Harekâtının hayırlı sonuçlar vermesini dilerim.

Başkan Donald Trump’ın Barış Pınarı Harekâtı vesilesiyle yaptığı açıklamalardan hareketle, herkesin bildiği ancak bir kısım odakların komplo teorisi gerekçesiyle inkâr ettiği, iki önemli hususun altını çizmek ve kamuoyunun dikkatine sunmak istiyorum:

1.    Amerika denildiğinde bir değil en az iki Amerika bulunmaktadır. Birinci Amerika, halkın oyuyla seçilmişlerin  Amerika’sı, ikinci Amerika ise Evangelist Hıristiyan ve Siyonist Yahudi temelli Küresel Finansal Eliti oluşturan seçkinlerin Amerika’sı. Halkoyuyla seçilmişlerin Amerika’sı,  bizzat Başkanının ağzından Türkiye’nin Barış Pınarı Harekâtına yeşil ışık yakarken, Küresel Finansal Elitin Amerika’sı Pentagon aracılığıyla harekâta karşı çıkmaktadır. Bundan böyle bilim adamlarının, politika yapıcılarının ve halkın analizlerinde iki Amerika gerçeğini esas almaları gerekir. Bugüne kadar komplo teorisi olarak önemsiz kılınmaya çalışılan İki Amerika Tezi doğrudur ve Amerika ile ilgili analizler bu esas dayanılarak yapılmalıdır. Bir kısım Türkiye aydınları ve politika yapıcıları, artık Amerikan ders kitaplarından öğrendikleri bilgilerle küresel analiz yapmaktan vazgeçmelidir. Türkiye için en büyük felaket, halkoyuyla seçilmişlerin Amerika’sı ile seçkinlerin Amerika’sının aynı Başkan etrafında toplanmasıdır. Şu anda durum öyle değildir ve iki Amerika’nın varlığı ülkemizin çıkarınadır.

2.    Bütün dünyayı sarsan ve özellikle Avrupa Ekonomisini durgunluğa iten 2008 Küresel Finansal Krizini yara almadan atlatan Türkiye Ekonomisinin son yıllarda içine girdiği ekonomik durgunluğun arkasında; birbirini izleyen yorucu ve yıpratıcı seçim çalışmaları, içte ve dışta yürütülen terörle mücadele faaliyetleri ve dış odaklı finansal manipülasyonlar bulunmaktadır. Ancak dış odaklı finansal manipülasyonların varlığı,  bir kısım Türk Aydınları ve politikacıları tarafından Komplo Teorisi yaftasıyla sürekli olarak inkâr edilegelmiştir. Başkan Donald Trump’ın aşağıda orijinali verilen mesajından, durumun tamamen gerçek olduğu anlaşılmaktadır.

Başkan Trump, mesajında Türkiye’yi şöyle tehdit etmektedir:

“Daha önce de güçlü bir şekilde ifade ettiğim ve şu anda da tekrarladığım gibi, eğer büyük ve eşsiz bilgeliğimle Türkiye’nin çizdiğim sınırları aştığı sonucuna varırsam, (DAHA ÖNCE YAPTIĞIM GİBİ) Türkiye Ekonomisini tamamen imha edeceğim ve silip atacağım. Avrupa ve diğerleri ile birlikte dikkatle izlemeleri gerekir…”

Başkan Trump’ın bu ifadesinden Türkiye Ekonomisinin istikrarını bozan dış finansal müdahalelerinin bulunduğu tezinin, bir komplo teorisi olmadığı ve aksine Türkiye Ekonomisi ile ilgili bütün analizlerde esas alınması gereken bir analitik hareket noktası olduğu anlaşılmalıdır. Bu tehdidin aynı zamanda Avrupalıları ve diğer ülkeleri de kapsadığı mesajdan açıkça anlaşılmaktadır.

Dünya Bankası’nın Türkiye Ekonomisinin 2019 yılında %0 büyüyeceği tahminine yol açan durgunluk sürecinin sebepleri arasına, Amerika’nın Türkiye Ekonomisine yıkıcı finansal müdahalesi dâhil edilmedikçe, gerçek durum anlaşılamaz ve sağlıklı bir değerlendirme yapılamaz.

61TRABZONHABER