Musul’da ölümün kıyısındaki hayatlar | Bağcılar Haber
Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
NÖBETÇİ ECZANELER
Sesli okuma özelliği ile bu haberin başlık ve kısa özetini sesli olarak dinleyebilirsiniz. SESLİ OKU OKUMAYI DURDUR

Musul’da ölümün kıyısındaki hayatlar

kategorisinde, 03 Nis 2017 tarihinde yayınlandı
Musul’da ölümün kıyısındaki hayatlar

Irak’ta Musul’u terör örgütü DEAŞ’tan kurtarma operasyonu dolayısıyla binlerce sivil güvenli bölgelere kaçarken, bazı aileler tüm zorluklara ve iki ateş arasında kalmalarına rağmen evlerini bırakmak istemiyor.

Musul’un doğusuna göre batı yakasındaki sokak çatışmaları daha şiddetli ve tehlikeli şekilde devam ediyor, zira kentin en eski yerleşim merkezi bu bölgede yer alıyor.

DEAŞ’ın saldırıları ve şiddetli sokak çatışmalarının yanı sıra bölgedeki siviller, uluslararası koalisyon güçleri ve Irak Hava Kuvvetlerinin “yanlış” hava saldırılarının da hedefi olabiliyor. Batı yakasının “Musul Cedide” başta olmak üzere “Eski Musul” mahallelerinde birçok sivil, geçen haftalarda böylesi saldırılar sonucu hayatını kaybetti.

Kentin eski yerleşim merkezinde iki ateş arasında kalan ve temel insani ihtiyaçları konusunda büyük sıkıntı çeken vatandaşlar çareyi sığınmacı kamplarına gitmekte buluyor.

Evlerini terk etmeyen aileler açlıkla boğuşuyor
Bazı Musullu aileler ise güvenlik sorunu, açlık, temiz su sıkıntısı ve elektrik kesintilerine rağmen çadır kamplarda yaşamanın ölümden farksız olduğunu savunarak evlerini terk etmiyor.

Eski Musul Mahallesi’nde 6 kızı ve gelini ile aynı evde hayat mücadelesi veren 70 yaşındaki Abdulrrezak Abdulkerim, doğup büyüdüğü şehri bırakmayan Musullular arasında yer alıyor.

AA muhabirine konuşan Abdulkerim, DEAŞ’ın esaretinde iki buçuk yıl yaşamak zorunda kaldıklarını ancak bir gün bile evini terk etmeyi aklından geçirmediğini söyledi. Bu kararından hiç pişman olmadığını belirten yaşlı Musullu, evini terk etmeyip kurtulduğu için mutlu olduğunu ifade etti.

Ölümü göze alıp evinden ayrılmayan Abdulkerim, “Birçok komşum can korkusu nedeniyle evlerini terk etti. Mahallede evinden ayrılmayan 5 aileyi ancak bulabilirsiniz. Hepsi kampa yerleşti veya farklı bölgelere gitti.” diye konuştu.

Musul operasyonunun başladığı 17 Ekim’den bu yana batı yakasında yaşayanların büyük gıda sıkıntısı çektiğini anlatan Abdulkerim, “Bizim gibi evlerinde kalan aileler sadece ekmek ve bulabilirse patatesle karnını doyurmaya çalışıyor.” dedi.

Arka sokakta şiddetli çatışmalar devam ediyor
Musullu Abdulkerim’in evinin olduğu bölge DEAŞ’tan kurtarılsa da tehlike geçmiş değil. Zira arka sokak, yani sadece 20 metre ilerisi hala DEAŞ militanlarının elinde. DEAŞ’ın keskin nişancılarının atışları ve güvenlik güçleriyle girilen ağır sokak çatışmalarının sesi, Abdulkerim’in evinden çok rahatlıkla duyulabiliyor.

Terör örgütünün Musul’u ele geçirdiği 10 Haziran 2014’te yaşananları unutamadığını aktaran Abdulkerim, “DEAŞ çok kısa sürede tüm kenti ele geçirdi. Durumun bu hale geleceğini kimse tahmin etmemişti.” dedi.

DEAŞ’ın kontrolü altında halkın durumunun her geçen gün kötüye gittiğini dile getiren Abdulkerim, şunları anlattı:

“Kentte daha önce elektrik sıkıntısı yoktu, sonra günde sadece 5 saat elektrik verilir oldu. Akla gelecek ne kötülük varsa başımıza getirdiler. Kendilerince dayatılan kurallara herkesin itaat etmesini istediler. Bir keresinde gelip, namaz kılıp kılmadığımı sordular. Cevabım evet olmasına rağmen, inanmayıp tekrar kıldırdılar. Çok şükür kurtulduk.”

Asıl mesleğinin fotoğrafçılık olduğunu ancak yaşının ilerlemesinden dolayı artık gözlerinin iyi görmediğini belirten Abdulkerim, DEAŞ’tan önce hükümetten aldığı yaşlılık maaşıyla ailesine baktığını ancak iki buçuk yıldır perişan olduklarını sözlerine ekledi.

 

AA

YORUM YAZ