Bağcılar Belediyesi Kadınlar Akademisi’nin bu ayki konuğu olan Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Hülya Terzioğlu, “İslam’da kadının konumunu yeniden düşünmek” başlıklı bir konuşma yaptı.
Kadın ve Aile Kültür Sanat Merkezi’ndeki konuşmasına bir toplumun konumunun kadına göre değerlendirilmesi gerektiğini belirterek başlayan Terzioğlu, “Kadın aileyi, sokağı, mahalleyi, ilçeyi, kenti, ülkeyi ve medeniyeti etkiliyor. Her şeyi merkeze koyduğumuzda kadın, o merkezin doldurması gereken en önemli varlıklardan birisidir.” diye konuştu. Terzioğlu, kadınları ihmal edilen nesillerin de ihmal edilmiş toplumlar olduğunu vurguladı. Nesillerin kadının bedeninde, kucağında ve çevresinde şekillendiğinin altını çizen Terzioğlu, “Bir kadının gülüşü medeniyetin gülüşü, bir kadının ağlaması da medeniyetin ağlamasıdır. Neye güldüğümüz zekâmızı, nasıl güldüğümüz de kimliğimizi gösteriyor. “ dedi.
“KADININ AĞLADIĞI YERDE MEDENİYET AĞLIYORDUR”
Suriye’deki iç savaş sırasında kadınların ağladığını da hatırlatan Terzioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Orada bir medeniyet ağlıyordur. O kadın eşinin, çocuklarının, karındaşlarının, annesinin acısını yaşar ve ağlar. Kadınların ırkının rengi, dilinin ve kültürünün rengi farklı olsa da gözyaşlarının rengi aynıdır. Her yerde ağlayan kadının gözyaşları aynıdır. Kadın, toplumun ve ailenin tam merkezinde yer alır. Kur’an-ı Kerim’de kadın ile erkeğin Allah’ın (c.c) kulu olarak eşit olduklarının anlatıldığını aktaran Terzioğlu, “Geleneklere göre bazen kadına, erkekle aynı suçu işlese de daha ağır ceza veriliyor. Bu hakkaniyetsiz bir tutumdur. İkisi de şeytana aldanabilir. Allah’ın (c.c.) vermediği cezayı kullar da vermemeli. “ diye konuştu.
“TAKVA HARAMDAN KORUNMAKTIR”
İnsanlar arasında üstünlüğün yalnızca takvada olduğunu da vurgulayan Terzioğlu, şöyle konuştu: “Takva ibadetin ziyadesi gibi anlaşılıyor. Hep yapılması gerekenleri fazla yapmak olarak anlarız. Oysa takva haramdan, zararlılardan korunmaktır. Haramlardan maksimum kaçmak, helallerden ziyadesiyle istifade etmek gerekir. Takva Allah’ı (c.c.) hesaba katarak yaşamaktır.”
İslamiyet’e göre ceza ve mükâfatta eşitlik olduğunun altını çizen Terzioğlu, Allah (c.c) katında yapılan hiçbir şeyin zayi olmadığını belirterek, “Eşi olan şeylerin teki yoksa diğeri de olmuyor.” dedi.
“MASUM KADINA İFTİRA ATMAK BÜYÜK GÜNAHLARDANDIR”
Peygamber Efendimiz’in (s.a.v), adı bile olmayan kadına kişilik kazandırdığını da anlatan Terzioğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Abdullah b.Ömer; ‘Peygamberimizin sağlığında ‘hakkımızda ayet iner’ endişesiyle kadınlarımıza sert sözler söylemekten ve haşin davranmaktan korkardık.’ demiştir. Peygamberimiz kadınların durumunu yükseltti. Onlara erkeklerden ayrı bir gün eğitim vermiştir. İnen ayetleri önce erkeklere sonra kadınlara okumuştur. Mescidin bir kapısı kadınlara tahsis edilmişti. Peygamberimiz camiye girdiğinde onları el işaretiyle selamlıyordu.”